Muhterem Beyanülhak İdare-i Aliyesine (I): İnegöl
23 Eylül 1912
Muhterem Beyanülhak İdare-i Aliyesine (I): İnegöl
Muhterem Beyanülhak İdare-i Aliyesine (I): İnegöl
23 Eylül 1912
Hicri: 11 Şevval 1330, Rumi: 10 Eylül 1328-
Beyânülhak- Sayı: 7. Cilt 176. Sayı
Ramazan-ı Şeriften birkaç gün mukaddem dahil olduğum ve işbu makaleye unvan ittihaz eylediğim İnegöl kasabasıyla ahalisinin kısmen ve mevsukan mesmu’ kısm-ı küllisi ise meşhud-u çeşm iftiharım olup emsaline numune-i imtisal olmağa şayan olan bazı ahval-i gıpta resanı Beyanü’l Hakk’ımızla muhterem kari-ini kiramın inzar-ı takdiranelerine arzetmek istiyorum. Şöyle ki; İnegöl kazası Ertuğrul sancağının cenub-u garbisi’nde kain ve şimalen Yenişehir, şarkan Bilecik ,cenuben Kütahya, garben Bursa sancağı ile muhat ve mahdud olup mesaha-yi sathiyyesi (2.000) kilometre murabbaından ibaret ve Yenice ile Domaniç nahiyeleriyle ikisi Ermeni ve mütebakisi akvam-ı muhtelifeden fakat kaffesi Müslüman olmak üzere cem’an (134) karyeyi ve (53.152)’si müslim ve mütebakisi gayr-i müslim olarak (60.383) nüfusu muhtevidir.
Dahil-i kazada câbecâ zengin maden tomarlarına tesadüf edildiği gibi miya-hı madeniyye dahi çoktur. En meşhuru Çitli karyesinin kurbunda çıkan maden suyudur. Buranın fatihi olan, müessis-i bünyan-ı devlet ve vadi-i bünyad-ı saltanat Sultan Osman Gazi hazretlerinin rüfeka-yı meşhuresinden bazılarının namına mensup köyler hatta ahfadından bazı kimseler el’an mevcuttur. İnegöl kasabasının hemen vasatında bulunduğu sahra-yı dilkeşan’ın cihet-i şarkiyesinde cebel-i Ahu, cenubunda Domaniç ve ğarb-ı cenubisinden Keşiş dağları ve garb-ı şimalisinde Karalar bayırı vardır. Kasabanın dahi ab’ı ve havası latif ve mevkii ile manzarası dilfiribdir. ânif-üz zikr dağlarıyla sahra ve kasabadan ibaret heyet-i mecmuasını temaşa ile zevk-yab olan bir Türk şairine vaktiyle şu;
“Ne ziba kal’a-i kudret sarubdur İnegöl şehrini’’
Mısrası söylenilmiştir.
Ve şu ;
“Guh ve sahralar yeşil,dönmüş riyaz-ı cennete’’
Mısrası ise ancak İnegöl’ün mevki-i dilarasına sadık olabiliyor.
Şimdiki halde kasab-i mezkurede 1 hükümet konağı, 1 emlak müruriye dairesi, yalnız biri Rum olmak diğerleri hep Müslümanların bulunmak üzere (2700) hane ve (12.000) nüfus-u müslime, 500 dükkan, 14 cami-i şerif, 1 mescid, 1 kütüphane, 3 türbe, 2 medrese, zükur ve inase mahsus mekteb-i rüşdi, 4 mekteb-i ibtidai, 8 sıbyan mektebi, 1 daire-i belediye, 1 gazhane, 1 sulhane, 3 hamam, 20 fırın, 10 bab-ı han, 90 kahvehane, 4 yağhane, 10 debbağhane mevcud olduğu gibi 1 harir fabrikası, 1 yağ fabrikası var ise de bu sene her ikisi işlettirilemediği ve bundan beş altı altı sene mukaddem tesis ve tarz-ı dilnişinde inşa olunup bir miktar mülazımı dahi tedarik olunan mükemmel hastahane mevcud ise de mesarif-i daimesi karşılığı bulunmadığından şimdilik mesdud kaldığı meşhud dide-i teessüf olmaktadır.
Bir de bir adet mücedded tekke var idiyse de Ramazan-ı şeriften birkaç gün mukaddem vuku bulan zelzeleden, civarında bulunan Arap Cami-i şerifi minaresinin üzerine düşmekle tekkenin nısfı hurdahaş olmuştur. İşte bu maruzat, İnegöl kazasıyla kasabanın mevki ve usul-ü coğrafisinin bir nebzesidir. Şimdi de ahali-i muhteremesinin ahvalinden bir parça bahsedeceğim ki; kasabanın sükkanı, bera-yı ticareti muvakkat suretle bulunan birkaç Ermeni ve Yahudi ile etmekçilik eden birkaç Rum istisna edildiği takdirde mütebakisi, her birisi başka başka lügat ve lehçe tekellüm eden ondört cins insanlarla elhamdü kamilen Müslümandırlar.
( تسمية الشىء باسم ضدّه) kabilinden olarak mekteb-i edep unvanını bigayr-i hakkın taşıyan ve nefsul emirde yarı çıplak karıları oynatıp gençlerin ahlakını bozmak ve sefahete sevketmek üzere teşekkül eden tiyatro kumpanyaları buraya geldikçe o lisanlarında muhtelif fakat diyanetlerini hıyanet hususunda pek müessif ahali-i muhtereme, hükümet ve belediyeye şifahane veya bi-istid’a müracaatla: memalik-i Osmaniye, düşmanların taht-ı tehdidinde iken ve bütün alem-i İslam kanlı yaşlar akıtır iken biz burada bilcümle maneviyatı feramuş edip bu darü’s sefahelere giderek zevk ve safa etmek suretiyle bahr-ı measiye dalmak ve çoccuklarımızı beldenin haricinde olsa bile kanunen memnu’ bulunan karıları oynatmağa alıştırmak, şer-i şerif ve kanun-u münifçe asla caiz olmadığından bahisle tiyatroların oynamasına ruhsatın adem-i i’tası hakkında istirham ve ısrar ederler. İşbu matlubları şimdiye kadar her müracaatlarında is’af olunagelmiştir. Kaldı ki tiyatrocular mearif evlad-ı şüheda-yı tayyare menfaatlerine bir oyun verecekleri iddialarına karşı bundan hasıl olacak temettü’ü teminen birkaç gün sonra bazı zevat tarafından bir müsamere tertip ile hasılatı evlad-ı şüheda ve mekteb-i ile tayyareye tahsis edilmiş ve o gece cem edilen mebaliğ (6.942) kuruş otuz paraya baliğ olmuştur.
Bu suretle dahi tiyatronun adem-i lüzumunu ispat etmişlerdir.Esasen ilan-ı meşrutiyetten sonra bura ahali-i İslamiyesinin hissiyat-ı vatanperveraneleri sezaver şayan bir mertebede fakat kemal-i sükun ve vakar dairesinde uyanmış olduğu atideki ianat cetvelinden müsteban buyrulacağı veçhile fiilen sabittir;
Miktar-ı iane (Para Kuruş) | Cins-i İanat | Mülahazat |
---|---|---|
30 91933 | Donanma-i Osmanî | Tevarih-i muhtelife ile donanma merkezi |
33416 | Hedaya-ı Şitaiyye | |
20.15916 | ||
20.7959 | ||
22040 | ||
1740 | ||
30.173005 | ecmu ianat yüzyetmiş üçbin beş kuruş otuz para |
30 91933 donanma-yı Osmani Tevarih-i muhtelife ile donanma merkezi
Umum besi ve Bursa şubesine
33416 hedaya-yı şitaiyye bab-ı vala-yı seraskeriye ehem
Umura sarf olmak üzere
Nakden 235.475 ve mütebaki aynen
Mintan gönderilmiştir
20.15916 trablusgarp İnegöl mal sandığına teslim edilmiştir.
20.7959 hilal-i ahmer cemiyetine
22040 Hicaz demiryolu idare-i umumiyesine
1740 tayyare
30.173005 mecmu ianat yüzyetmiş üçbin beş kuruş otuz para
Bundan ma’da hizmet-i müftehare olarak makam-ı kaymakamı ile jandarma komandoluğu ve kasaba içinde kain karakol haneleriyle redif bölük merkezini dercedilen iane esmanıyla ve belediye ile reji daireleri kendi sandıklarından verdikleri akçe ile kendi daireleri dahil hesap edildiğinde kasaba dahilindeki devair-i resmiye birbirine telefon ile el’an merbut bulunduğu gibi kezalik hamiyet mendan ahalinin ianesiyle kasaba haricinde dahi bir taraftan cirah kaydıyla kazaya tabi nahiye merkezi olan Yenice’ye birer makina vaz’olunduktan sonra kazanın Bursa cihetindeki münteha-yı hududunda bir makine vaz’ diğer cihetten Karacakaya nam karyeye dahi bir makine konarak merkez kazaya on saat ba’d ve mesafede bulunan Domaniç nahiyesinin merkezi Hisar karyesine dahi telefon iysal edilmiştir ki ahalinin eseri olarak kazanın merkezle etrafında bulunan bilcümle devairi resmiye arasında lede-l-hâce telefon ile muhabere temin edilmiştir.Bunu dahi zikretmeden kaçamam ki uzakça yere yahut fevkal’ade süratle gitmek iktiza ettiğinde fırsatı kaçırmamak için toplanılan iane akçasıyla birkaç velespit tedarik edilerek jandarma piyadelerinin rukubuna mahsus olmak üzere jandarma dairesinde mahfuz bulunmaktadır. Şimdi İnegölde arasıra derrace süvari piyade jandarma neferatı görülmektedir. Belediyelerin ataletinden ekser mahallerde avaze-i iştika ezan müstemiini tahriş eylediği halde bir seneden beri İnegöl belediyesinin faaliyeti neticesi olarak epeyce eserler, nazirinin çeşman-ı tahsinine çarpıyor. Ezcümle şose inşası ve (تقديم الأهم على المهم) kaidesine riayetle kaldırımsız veya kaldırımı bozulmuş sokakların kaldırımları ferşi ve başlıca cadde ile ekser cevami-i şerife pişgahları radyum lambalarıyla tenvir edilmeleri ameliyeleri bihakkın takdir edilecek asardandır. Ve tenvir hakkında bazı hamiyet mendan himmeti, feramuş edilmemelidir. Çünkü birkaç mevkiin radyum lambalarını civar ahalisi kise-i hamiyetlerinden iştira ederek belediyeye teberru eylemişlerdir. Demek ki ekser Avrupalılar ile Osmanlı siyeh-kâr müttefir Neciyan tarafından işaa ettirilen “İslamiyet mani-i terakkidir’’ şayiasının butlanı, vezaif-i diniyelerine hamdolsun cidden itina eden İnegöl ahalisinin terakiyat-ı medeniyeden bulunan telefon, radyum lambaları, velespit arabaları kendilerinden tedarik etmeleri suretiyle dahi müberhendir. Kasabanın etrafındaki mezaristan bütün duvarla çevrilip güzelce kireç ile badana edilmiştir. Hem o civarda güzel manzara teşkil etmiş hemde mekabir-i müslimin pay-i tecavüzden muhafaza bulunmuş, bu da belediye ile ahalinin müşterek müşterek bir himmetidir. Bu kadar muhtelifül cins ahali-i İslamiye, vezaif-i siyasiyelerinde o derece itilaf ve ittihad ederler ki hatta geçen intihapda herbir ahalisi olduğu gibi bunlar dahi düçar oldukları tehdide rağmen istiklal reylerini muhafaza ettiler. Ve gasb-ı reyden dolayı her taraftan ayyuka çıkarılan avaze-i iştiyaka iştirake hacet bırakmadılar. Hakikaten İnegöllüler birçok cihetten olduğu gibi bu yüzden dahi bahtiyardırlar. Vesselam cenab-ı hakk feyyaz-ı mutlak hazretleri gerek bunları gerekse ruy-i zeminde mevcut bilcümle Müslümanları hususat-ı diniye ve uhreviye ve umur-u vataniye ve dünyeviyelerinde hem yar ve heman muvaffak bilhayr eylesin. Amin.
Dersiamdan Erzurumlu
Ömer Nasuhi